SİBER ZORBALIK VE KİŞİSEL VERİLERDE HUKUKİ GÜVENLİK: AV. FEYZA KAYADİBİ UYARDI
SİBER ZORBALIK VE KİŞİSEL VERİLERDE HUKUKİ GÜVENLİK: AV. FEYZA KAYADİBİ UYARDI
Avukat Feyza Kayadibi, dijital tehditlerin arttığını ve özellikle ayrılık sonrası dijital tacizin organize suç yapılarıyla birleştiğini belirtti. TCK ve KVKK kapsamındaki düzenlemelerle, suçlar artık daha ciddi cezalar doğuracak. Dijital güvenlik insan hakkı oldu.
Haber Giriş Tarihi: 19.05.2025 15:32
Haber Güncellenme Tarihi: 19.05.2025 15:35
Kaynak:
Haber Merkezi
newyorknews.com.tr
Dijital Tehditler TCK ve KVKK Kapsamında Artık Daha Ciddi Yaptırımlar Doğuruyor.
Dijital mecralar bireylerin özel hayatı ve kişisel verilerinin ayrılmaz bir parçası haline gelirken, bu alanlara yönelik saldırılar da gün geçtikçe artıyor. Avukat Feyza Kayadibi, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, özellikle ayrılık sonrası yaşanan dijital tacizlerin, tehdit ve şantaj içerikli mesajların artık sadece bireysel birer rahatsızlık değil, organize suç yapılarının bir parçası haline geldiğine dikkat çekti.
“Eski eş, nişanlı ya da sevgilinizin size ömür boyu dost kalacağından emin misiniz?” sorusuyla toplumsal farkındalık çağrısı yapan Kayadibi, ayrılık sonrası yaşanan dijital şiddet olaylarının giderek arttığını belirtti.
TCK 123/A Maddesi: Israrlı Takip Artık Suç
Av. Kayadibi, Türk Ceza Kanunu’nun 123/A maddesinde düzenlenen ısrarlı takip suçunun, fiziksel takip kadar dijital mecralar üzerinden yapılan sistematik tacizleri de kapsadığını belirtti. Özellikle sosyal medya üzerinden yapılan gözetleme, mesaj bombardımanı ya da izinsiz bilgi takibi gibi eylemlerin açıkça cezai sorumluluk doğurduğunu ifade etti.
Dijital Şantajlar TCK 134 Kapsamında Değerlendiriliyor
TCK’nın 134. maddesi uyarınca, bireyin rızası olmadan elde edilen görüntü, ses veya yazışmaların paylaşılması suç sayılıyor. Kayadibi, ayrılık sonrası yapılan ifşaların, tehdit ve şantaj içerikli mesajların yalnızca özel hayatın gizliliğine değil, mağdurun ruhsal sağlığına da doğrudan zarar verdiğini vurguladı.
KVKK’ya Göre Kişisel Verilerin İşlenmesi Açık Rıza Gerektiriyor
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında ise, bireyin dijital verileri – fotoğraflar, arama geçmişi, konum verileri, sağlık kayıtları – açık rıza olmaksızın üçüncü kişilerle paylaşılamıyor. Kayadibi, bu verilerin kötü niyetli kişilerce kullanılmasının hem KVKK hem de TCK kapsamında ağır yaptırımlarla karşılaşabileceğini söyledi.
Yapay Zekâ Destekli Suçlar Yeni Tehdit Kapısı
Av. Kayadibi, yapay zekâ teknolojileri ile geliştirilen deepfake içeriklerin hukuki boyutuna da değindi. Kişilerin söylemediği sözlerin söylenmiş gibi gösterilmesi, bulunmadığı yerlerdeymiş gibi sunulmasının TCK 267. maddesi kapsamında iftira suçu, aynı zamanda özel hayatın gizliliğini ihlal eden bir eylem olarak da değerlendirildiğini ifade etti.
Organize Siber Saldırılara Dikkat
Siber zorbalığın artık bireysel değil, organize suç şebekelerinin de kullandığı bir yöntem haline geldiğini belirten Kayadibi, kadınlar, çocuklar ve sosyal medyada aktif bireylerin bu saldırılar karşısında daha savunmasız olduğunu kaydetti.
Mağdurlar Ne Yapmalı?
Dijital şantaj ve siber zorbalık mağdurlarının en yakın emniyet birimlerine ya da Cumhuriyet Savcılıklarına başvurması gerektiğini belirten Kayadibi, delil olarak ekran görüntüleri, mesaj kayıtları, IP bilgileri ve tanık ifadelerinin önemli olduğunu söyledi. Hukuki süreçte TCK, KVKK ve Borçlar Kanunu’nun birlikte işletilmesiyle mağdurun hem ceza hem tazminat yönünden korunabileceğine dikkat çekti.
Dijital Güvenlik Temel Bir İnsan Hakkı Haline Geldi
Av. Kayadibi son olarak, dijital güvenliğin bireysel bir tercih değil, artık bir insan hakkı olduğunu vurguladı. “Güçlü şifreler, iki aşamalı doğrulama, bilinçli paylaşım ve siber güvenlik farkındalığı bireylerin ilk savunma hattıdır,” diyen Kayadibi, hukukun etkinliğinin toplumun bilinç düzeyiyle doğrudan bağlantılı olduğunu belirtti.
Sonuç olarak, dijital dünyada bireylerin özel hayatı ve verileri üzerindeki tehditler her geçen gün çeşitleniyor. Hukuki düzenlemelerin yanı sıra, toplumsal bilinç ve dijital okuryazarlık, bu tehditlere karşı en güçlü savunma hattını oluşturuyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
SİBER ZORBALIK VE KİŞİSEL VERİLERDE HUKUKİ GÜVENLİK: AV. FEYZA KAYADİBİ UYARDI
Avukat Feyza Kayadibi, dijital tehditlerin arttığını ve özellikle ayrılık sonrası dijital tacizin organize suç yapılarıyla birleştiğini belirtti. TCK ve KVKK kapsamındaki düzenlemelerle, suçlar artık daha ciddi cezalar doğuracak. Dijital güvenlik insan hakkı oldu.
Dijital Tehditler TCK ve KVKK Kapsamında Artık Daha Ciddi Yaptırımlar Doğuruyor.
Dijital mecralar bireylerin özel hayatı ve kişisel verilerinin ayrılmaz bir parçası haline gelirken, bu alanlara yönelik saldırılar da gün geçtikçe artıyor. Avukat Feyza Kayadibi, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, özellikle ayrılık sonrası yaşanan dijital tacizlerin, tehdit ve şantaj içerikli mesajların artık sadece bireysel birer rahatsızlık değil, organize suç yapılarının bir parçası haline geldiğine dikkat çekti.
“Eski eş, nişanlı ya da sevgilinizin size ömür boyu dost kalacağından emin misiniz?” sorusuyla toplumsal farkındalık çağrısı yapan Kayadibi, ayrılık sonrası yaşanan dijital şiddet olaylarının giderek arttığını belirtti.
TCK 123/A Maddesi: Israrlı Takip Artık Suç
Av. Kayadibi, Türk Ceza Kanunu’nun 123/A maddesinde düzenlenen ısrarlı takip suçunun, fiziksel takip kadar dijital mecralar üzerinden yapılan sistematik tacizleri de kapsadığını belirtti. Özellikle sosyal medya üzerinden yapılan gözetleme, mesaj bombardımanı ya da izinsiz bilgi takibi gibi eylemlerin açıkça cezai sorumluluk doğurduğunu ifade etti.
Dijital Şantajlar TCK 134 Kapsamında Değerlendiriliyor
TCK’nın 134. maddesi uyarınca, bireyin rızası olmadan elde edilen görüntü, ses veya yazışmaların paylaşılması suç sayılıyor. Kayadibi, ayrılık sonrası yapılan ifşaların, tehdit ve şantaj içerikli mesajların yalnızca özel hayatın gizliliğine değil, mağdurun ruhsal sağlığına da doğrudan zarar verdiğini vurguladı.
KVKK’ya Göre Kişisel Verilerin İşlenmesi Açık Rıza Gerektiriyor
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında ise, bireyin dijital verileri – fotoğraflar, arama geçmişi, konum verileri, sağlık kayıtları – açık rıza olmaksızın üçüncü kişilerle paylaşılamıyor. Kayadibi, bu verilerin kötü niyetli kişilerce kullanılmasının hem KVKK hem de TCK kapsamında ağır yaptırımlarla karşılaşabileceğini söyledi.
Yapay Zekâ Destekli Suçlar Yeni Tehdit Kapısı
Av. Kayadibi, yapay zekâ teknolojileri ile geliştirilen deepfake içeriklerin hukuki boyutuna da değindi. Kişilerin söylemediği sözlerin söylenmiş gibi gösterilmesi, bulunmadığı yerlerdeymiş gibi sunulmasının TCK 267. maddesi kapsamında iftira suçu, aynı zamanda özel hayatın gizliliğini ihlal eden bir eylem olarak da değerlendirildiğini ifade etti.
Organize Siber Saldırılara Dikkat
Siber zorbalığın artık bireysel değil, organize suç şebekelerinin de kullandığı bir yöntem haline geldiğini belirten Kayadibi, kadınlar, çocuklar ve sosyal medyada aktif bireylerin bu saldırılar karşısında daha savunmasız olduğunu kaydetti.
Mağdurlar Ne Yapmalı?
Dijital şantaj ve siber zorbalık mağdurlarının en yakın emniyet birimlerine ya da Cumhuriyet Savcılıklarına başvurması gerektiğini belirten Kayadibi, delil olarak ekran görüntüleri, mesaj kayıtları, IP bilgileri ve tanık ifadelerinin önemli olduğunu söyledi. Hukuki süreçte TCK, KVKK ve Borçlar Kanunu’nun birlikte işletilmesiyle mağdurun hem ceza hem tazminat yönünden korunabileceğine dikkat çekti.
Dijital Güvenlik Temel Bir İnsan Hakkı Haline Geldi
Av. Kayadibi son olarak, dijital güvenliğin bireysel bir tercih değil, artık bir insan hakkı olduğunu vurguladı. “Güçlü şifreler, iki aşamalı doğrulama, bilinçli paylaşım ve siber güvenlik farkındalığı bireylerin ilk savunma hattıdır,” diyen Kayadibi, hukukun etkinliğinin toplumun bilinç düzeyiyle doğrudan bağlantılı olduğunu belirtti.
Sonuç olarak, dijital dünyada bireylerin özel hayatı ve verileri üzerindeki tehditler her geçen gün çeşitleniyor. Hukuki düzenlemelerin yanı sıra, toplumsal bilinç ve dijital okuryazarlık, bu tehditlere karşı en güçlü savunma hattını oluşturuyor.
En Çok Okunan Haberler