- Spor hep aklımdaydı- Okçuluğu anlattıkça insanlar ilgi duymaya başladı- Tarihe geçtim, şimdi iki dalda da madalya istiyorum- Desteğin arttığını hissediyoruzBeyza Betül CİHAN-Efe ALDEMİR/İSTANBUL,(DHA)- HEM olimpik hem paralimpik branşta yarışma hakkı kazanan Öznur Cüre Girdi, “Okçuluğun izlemesi çok keyifli, elit ve heyecan verici bir spor olduğunu düşünüyorum. Sonu hiç belli değil. Tek bir okta, bir rüzgarda hayatınız değişebiliyor. Bu yüzden hep derim, hayat gibidir okçuluk. Ne zaman ne olacağı belli olmaz” dedi.Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nda başarılı performans gösteren milli okçu Öznur Cüre, başarılarla dolu yolculuğunu ve hedeflerini Demirören Haber Ajansı’na (DHA) anlattı. Sporla tanışmasının çok erken yaşlara dayandığını söyleyen Öznur Cüre Girdi, “Ben 13 yaşında olimpik bir oyuncuydum ve tekvando ile ilgileniyordum. Uzun süre profesyonel olarak tekvando yaptım. 17 yaşımda geçirdiğim bir trafik kazası sonucu belimden aşağısı felç kaldı. O kazada annemin de boynundan aşağısı felç kaldı. Bu süreçte iki engelli birey olarak yaşamımızı sürdürmeye çalıştık” diyerek zorlu bir dönemin başlangıcını anlattı.‘SPOR HEP AKLIMDAYDI’Tedavi sürecinde sporun aklından hiç çıkmadığını belirten Öznur Cüre, “Çok uzun bir tedavi sürecim oldu ama spor hep aklımdaydı. Bolu’da tedavi gördüğüm dönemde oturarak voleybol ile tanıştım. 8 ay boyunca kaldığım hastaneden çıkıp spor salonuna giderek antrenmanlarıma devam ettim. Ancak İstanbul’a geldiğimde oturarak voleybol branşını bulamadım. Araştırmaya devam ederken Okçuluk Vakfı ile tanıştım ve 2018’de okçuluğa başladım. Benim paralimpik hikayem de böylece başladı” ifadelerini kullandı.‘OKÇULUĞU ANLATTIKÇA İNSANLAR İLGİ DUYMAYA BAŞLADI'Okçuluğa karşı dışarıdan bakış açısını kırmaya çalıştığını vurgulayan milli sporcu, “Beni ilk kez izleyenlerden ‘ehh atıyor işte ya’ gibi tepkiler alıyorum. Ama aslında okçuluğun izlemesi çok keyifli, elit ve heyecan verici bir spor olduğunu düşünüyorum. Sonu hiç belli değil. Tek bir okta, bir rüzgarda hayatınız değişebiliyor. Bu yüzden hep derim, hayat gibidir okçuluk. Ne zaman ne olacağı belli olmaz. Okçuluğu anlattıkça insanlar ilgi duymaya başladı, hatta tutkuya dönüştü. Şimdi gelip deneyen herkes çok etkileniyor. Hiç ‘bu kötüymüş’ diyen olmadı. Herkes tekrar tekrar atmak istiyor. Adeta bir terapi gibi geliyor” dedi.‘DESTEĞİN ARTTIĞINI HİSSEDİYORUZ’Geçmişte paralimpik spora verilen desteğin sınırlı kaldığını dile getiren Öznur Cüre, son yıllardaki gelişmeleri ise şöyle değerlendirdi:“Birkaç yıl öncesine kadar verilen desteği yeterli bulmuyordum, çünkü çok daha fazlası olabilirdi. Bizim tek ihtiyacımız antrenmandı, performansımızı yükseltmekti. Ancak 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları’ndan sonra bu alanda bir ateş yandı. Orada rekor sayıyla katıldık, Paris 2024’te ise bu sayıyı aştık ve rekor madalya ile döndük. Destek çok arttı. Milli Paralimpik Komitesi çok çalıştı. Sponsor sayımız bir iken şimdi 15’i geçti. Bunların hepsi büyük şirketler. Desteğin arttığını hissediyoruz. Biz olimpik ya da paralimpik fark etmeden ülkemizi en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz.”‘TARİHE GEÇTİM, ŞİMDİ İKİ DALDA DA MADALYA İSTİYORUM’ Sözlerini son olarak tarih yazdığı başarıya getirerek tamamlayan Öznur Cüre Girdi, “Buraya gelmeden önce Çin’deydim. Her zaman hayalim olan olimpik sporcularla yarışmaktı. Uzun çalışmaların ardından makaralı yayda olimpik spora seçildim. Bu, Türk tarihinde bir ilk. ‘Acaba olur mu?’ dediğim bir hayaldi ve gerçekleşti. Şimdi hem olimpik hem paralimpik sporcuyum. İki dalda da ödül almadan dönmek istemiyorum. Türk Okçuluk Vakfı’na da bu hayali bana sundukları için teşekkür ederim” sözlerini kullandı.