Kayseri Tüp Bebek Merkezi, yapay zekâ teknolojileriyle tüp bebek tedavisine yenilik getirdi. Rahim duvarı ve sperm değerlendirmesiyle gebelik oranları artırıldı. AI projeleri Harvard'da onaylanarak uluslararası ödüller kazandı. 2025'te Paris'te başarılar paylaşıldı.
Kayseri Tüp Bebek Merkezi, dünyada ilk kez geliştirdiği yapay zekâ yazılımlarıyla tüp bebek tedavisinde yeni bir dönemi başlattı. Merkez, hem rahim duvarı hem de sperm değerlendirmesinde yapay zekâyı kullanarak gebelik şansını artıran çalışmalara imza attı.
2021 yılında embriyonun şekil ve yapısına göre gebelik potansiyelini ve genetik açıdan sağlıklı olup olmadığını öngörmeye başlayan yapay zekâ teknolojileri, 2022’den itibaren merkezde yüzde 90 güvenilirlikle uygulanmaya başlandı.
2023 yılında ise dünyada ilk kez, yapay zekânın rahim duvarını tanıyabildiği ve bunun gebeliğin tutup tutmayacağı ile düşük riskini öngörebildiği bilimsel olarak kanıtlandı. Bu başarı, Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yüksek lisans programında Capstone Projesi olarak yüzde 100 başarıyla kabul edildi. Aynı yıl yurt içi ve yurt dışında iki önemli ödül kazanıldı.
Başarılar 2024’te de devam etti ve merkeze ulusal ve uluslararası yeni ödüller getirildi. 2025 yılında Paris’te düzenlenen Avrupa İnsan Üreme ve Embriyoloji Derneği (ESHRE) Kongresi’nde, yapay zekâ ile rahim duvarı değerlendirmesi ve gebelik oranlarını artırmaya yönelik bilimsel veriler dünya ile paylaşıldı.
Bunun yanında, merkezde 2023’ten bu yana yapay zekâ ile sperm seçimi de gerçekleştiriliyor. Yapay zekâ algoritmaları spermleri DNA bütünlüğü, DNA hasarı, morfolojik özellikler dahil 7 farklı parametre üzerinden gerçek zamanlı video analiziyle değerlendiriyor. Böylece en kaliteli sperm seçiliyor, embriyoların 5. güne ulaşma oranı artıyor ve gebelik şansı yükseliyor.
Prof. Dr. Gökalp Öner, Merkez Direktörü: “Yapay zekâ teknolojilerini tüp bebek tedavilerine entegre ederek hem embriyo hem de rahim duvarı değerlendirmelerinde dünyada öncü olduk. Bu yenilikler sayesinde gebelik oranlarını artırıyor, düşük risklerini öngörebiliyor ve çiftlere daha kişiselleştirilmiş tedavi sunabiliyoruz.”