TZOB Genel Başkanı Bayraktar: Tarihin en büyük iklim afetlerinden birini yaşıyoruz

TZOB Genel Başkanı Bayraktar: Tarihin en büyük iklim afetlerinden birini yaşıyoruz

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:

Ahmet ATMACA/GAZİANTEP, (DHA) - TÜRKİYE Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Tarihin en büyük iklim afetlerinden birini yaşıyoruz. Yaşanan don olayları çiftçimizi zora soktu. Bakanlığımız şu ana kadar yapılan maliyetler üzerinden çiftçimize nakit desteği verecek. Ama afetin büyüklüğünü dikkate aldığımızda başka tedbirlere, başka desteklere de ihtiyaç var” dedi.TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ve beraberindeki heyet, Gaziantep’te zirai dondan etkilenen bahçelerde incelemelerde bulundu. Karacaburç Mahallesi’nde çiftçilerle buluşan Bayraktar, fıstık ağaçlarında oluşan zararları yerinde inceledi. Bayraktar, fıstık ağaçlarının soğuk iklimden olumsuz etkilendiğini ve ağaçların gelecek yıl da verimden düşeceğini belirtti. Bayraktar, son 30 yılın en şiddetli iklim afetlerinin yaşandığını ve etkisinin 65 ili de etkisi altına aldığını söyledi.‘AFETLER EN ÇOK TARIMSAL ÜRETİMİ VURUYOR’Bayraktar, doğal afetlerin sayısının ve şiddetlerinin arttığını söyleyerek, “Afetler devam ediyor. Tabii afetlerin sayısı son yıllarda hızlı bir şekilde artıyor. 2014 yılında 500 civarında olan afet sayısı, 2024 yılına geldiğimizde 1257'ye ulaştı. Tabi 2025 yılında da bu afetlerin sayısının artacağı görünüyor. Bunlar özellikle bütün kesimlere zarar vermekle beraber tarım kesimini etkiliyor. Tarımsal üretimi etkiliyor, bitkisel üretimi etkiliyor, meyveciliği etkiliyor ve üreticilerimizi mağdur ediyor. Ocak ayından beri bir kuraklık sıkıntısıyla karşı karşıyaydık. Yani yağışlar gelmedi, kışın beklediğimiz kar gelmedi. Yağışlar gelmediği gibi don hadisesiyle karşı karşıya kaldık. İşte Kilis gibi, Adana gibi, Hatay gibi illerimizde don afeti birçok meyve bahçelerimize çok ciddi zararlar verdi. Yağışların arkasından kar geldi. Kar arkasından don geldi. Asıl önemli olan bu. Yani afet sayısı artarken tabii bu sefer de afet şiddeti de artmaya başladı. Yani sayı artıyor ama afet şiddeti artmaya başladı. Tabii uç noktalarda bu afeti yaşadık. Yine bu bölgede de Antep bölgesi de bu afetten etkilendi. Özellikle fıstık bahçelerimiz, üzüm bahçelerimiz, ceviz bahçelerimiz bu dondan maalesef olumsuz etkilendi” diye konuştu. ‘DESTEKLER AFETİN DERECESİNE GÖRE DÜZENLENMELİ’Bayraktar, yaşanan iklim afetlerinden dolayı çiftçilere birtakım destek ödemelerinin yapılacağını, ancak miktarın üretici mağduriyetlerini giderecek düzeyde olması gerektiğini söyledi. Çiftçilerin bu yıl iklim afetlerinden dolayı bankalara olan borçlarını ödemekte zorlanacağını söyleyen Bayraktar, "Tarihin en büyük afeti olarak bunu yorumlayabiliriz. Şimdi böyle bir afetle karşı karşıya kalınca tabii burada özellikle çiftçilerimizin haklı olarak birtakım beklentileri var. Yani bakanlığımız şu ana kadar yapılan maliyetler üzerinden çiftçimize bir nakit desteği verecek. Bunu olumlu karşılıyoruz. Ama afetin büyüklüğünü dikkate aldığımızda başka tedbirlere, başka desteklere de ihtiyaç var. Yani özellikle çiftçimiz bu sene para kazanamayacağı için bankalara olan borçlarını ödeyemeyecek. Banka borçlarının muhakkak sürekli yapılandırılması gerekiyor. Çiftçimiz bunu her gittiğimiz yerde bizden talep ediyor, haklı olarak. Sürdürülebilir üretim noktasında bu ülkenin olmasını istiyorsanız 'Beni tarlada tutun' diyor çiftçi. Çiftçi borçlarının yapılandırılmasını istiyor. Biz de bunu hükümetimizden talep ediyoruz. Çiftçilerin sosyal güvenlik primleri ödenebilir. Böylelikle de çiftçi tarlasında kalamaya devam eder. Göç etmez. Ama tarımda para kazanamayınca tabii göç etmek zorunda kalıyorlar. Bunu da hükümetimizden talep ediyoruz" dedi.Bayraktar, çiftçilerin en önemli sorunlarından birinin de kuraklık olduğunu ve bu kapsamda tarımsal sulama ile elektrik fiyatlarının yüksekliğini dile getirdi. Kuraklık konusunda çitçiye tarımsal sulama ve elektrik konusunda da destek sunulması gerektiğini belirten Bayraktar, “Bir de çiftçilerimizin bizden bir talebi daha var. Çiftçilerimiz birçok bölgede halen kuraklıkla boğuşuyor. Bu bölge de önümüzdeki dönemde kuraklıkla boğuşacak. Ve kuraklık tarımsal üretimin önünde en büyük risklerden ve tehditlerden biri olarak duruyor. Dolayısıyla daha çok su kullanacak, daha çok elektrik kullanacak. Sulama ücretlerinin pahalı olduğunu söylüyorlar ve orada indirim istiyorlar. Sulama ücretleri pahalı diyorlar. Tabii elektrik de son bir yılda en fazla artan girdilerimizden bir tanesi. Elektrik fiyatları arttı. Orada da çiftçilerimiz indirim istiyorlar” dedi. (DHA)